4 Temmuz 2018 Çarşamba

19 MAYIS SAMSUN GEZİMİZ

19 Mayıs 1919 bundan tam 99 sene önce Mustafa Kemal Atatürk Bandırma gemisiyle Kurtuluş Savaşını başlatmak için Samsun'a ayak bastı. Samsun'un böyle ayrı bir özelliği var. Bizim de merak ettiğimiz bir yerdi o yüzden gitmek için 19 Mayıs gibi anlamlı bir günü seçtik :) Çocukların aklında kalsın Büyük Önder Atatürk'ü ve silah arkadaşlarını hep minnetle ansınlar istedik.
Sabah uçağıyla Samsun'a indik, havalimanında BAFAŞ'ın araçlarıyla şehir merkezine gidebiliyorsunuz. Hemen otele gittik ve eşyalarımızı bıraktık. Biz Cumhuriyet Meydanındaki Neba Royal Otelde kaldık. Odaları gayet geniş ve temizdi. Kahvaltısı da açık büfe güzeldi. Biz 3 kişilik yatak +bebek yataklı odaya gecelik 200 TL verdik. Odamızda jakuzi de vardı. Akşam çocuklar keyif yaptılar :)

http://www.nebaroyalhotel.com/

Eşyaları bıraktıktan sonra Tramwayla Bandırma Vapurunun olduğu yere gittik. O anları hissetmek yaşamak çok güzel. Asya bu gemi neden denizde değil diye şaşırdı biraz :) Vapurun içini müzeye dönüştürmüşler gezebiliyorsunuz.




Vapurun tam karşısında Atatürk Anıtı


Vapur ve çevresini gezdikten sonra yürüyerek merkez tarafına gittik. Yakın gibi gelmişti ilk önce ama bayağı yorulduk :( 
Acıkmıştık ve sevdiğim bir arkadaşımın tavsiyesiyle Çalıkuşu Döner oldu istikametimiz. Ama özellikle merkezden 56'lara doğru giderken son göreceğiniz Çalıkuşu diye uyarmıştı arkadaşım.





Döner gayet lezzetliydi. Hem soslu hem sossuz olanın tadına baktık. İkisi de başarılıydı. Ardından ünlü Bal-Kaymak dondrumacısına gittik. Uzun zamandır böyle güzel bir dondurma yememiştim.Dükkanın sahibi ile de sohbet fırsatımız oldu, Samsun'un yerlisi, caddenin trafiğe kapatılmış olması işlerini olumsuz yönde etkilemiş. En azından dükkanın önüne masa sandalye atabilsek daha iyi olur ama Belediye izin vermiyor dedi.



Tatlı sohbetin ardından Amisos Tepesi'ne gitmeye karar verdik. Minibüs ya da tramwayla amisos tepesine çıkacak olan teleferiğin oraya gidebiliyorsunuz. 
Teleferiğin içinden manzara:)


Amisos tepesinden sahildeki Aslan heykellerine bakış :)


Teleferik ve keyifli manzara dışında Amisos tepesinde pek bir şey yok. Ama Samsun'a gelmişken görmeden dönülmez. yine teleferikle aşağıya inip Amazon heykeli ve Aslan heykellerini dolaştık. Aslan heykellerinin içine girebiliyorsunuz Aslanın ağzından dışarı bakıyorsunuz :)

Güçlü kadın amazon heykeli :) Amazon kadınlar Samsun civarında yaşamışlar. Heykellerin biraz ilerisinde Amazon köyü gibi bir yer yapmışlar orayı da gezdik.


Savaşçı güçlü kadınlar ama süslerinden geri kalmıyorlar :)


                                         İşte bu be Amazon kadınların kölelerine bakın :)


Artık akşama doğru yaklaşmıştık. Otelimize doğru giderken bizi sahilde çok çok güzel bir sürpriz karşıladı. 19 Mayıs'a özel Türk Yıldızları ve Solo Türk'ün uçak gösterisi.. Çocuklar bayıldılar.

                                                           

Akşam üstü otelimizin hemen arkasında güzel oturma alanları ve mağazaların bulunduğu Bulvar Avm'ye gittik. Eski tütün fabrikasını çok güzel açık bir alışveriş merkezine dönüştürmüşler. Ama gönül isterdi ki yerel kafeler vs de olsaydı.



Akşam otelimizde bir güzel uyuduk. Sabah kahvaltı otelde açık büfeydi gayet başarılıydı. Kahvaltının ardından Samsun Kent müzesini gezdik. Şehir hakkında gerçekten güzel bilgilere sahip oluyorsunuz Kent müzelerini gezince.




Çocuklar hayvanat bahçesini görünce oraya da gitmek istediler maalesef. Ben Hayvanat Bahçesi mantığına karşıyım. Hayvanların doğal ortamlardına olması gerektiğine inanıyorum. Ve maalesef bir kere daha anladım ki Hayvanat Bahçeleri hayvanlar için birer hapishane. Ayı ve Aslan da vardı bahçede, kafesler içinde ve kafesler çok küçük :(
Ardından istikamet Atakum oldu. Biz minibüsle gittik. Sahil o kadar güzeldi ki ayakkabılarımızı çıkarıp çıplak ayak yürümeye başladık çoluk çocuk. Amacımız Atakum sahildeki kafelerde oturup denizin keyfini çıkarmaktı. Ama ne mümkün . Kaan (şerefsiz) birinin sahile atmış olduğu paslı çiviye bastı :(. Çivi ayağna girdi yavrumun hemen çıktı ama biz korktuk tabi. Hemen hastane arayışına geçtik. Allahtan yürüme mesafesinde bir özel hastane varmış. apar topar oraya gittik, pansuman yaptılar. lkokul 1'de tetanoz aşısı oldukları için ayrıca aşıya gerek duymadılar. 5 sene koruyuculuğu varmış. Biz tabi zaman kaybedince tekrar sahile dönemedik. Öğlen vakti zamanı da gelmişti. Yine arkadaşımın önerisiyle Niyazi Kesim pidecisine gittik. Pideci Samsun'un dışında Dereköy'de asıl yerleri ise Bafra'da.


 Pideler geldi ilk başta her şey çok güzeldi. Kıvamı , çıtırlığı, iç malzemesi. 4-5 tane yedikten sonra bana çok çok ağır geldi. Aslında benim ağır diye bir yemeği yemediğim pek nadirdir :) Ben bu pideleri yedikten sonra akşama kadar hatta ve hatta ertesi gün bile bir şey yiyemedim. Aslında sanırım tadımlık yemek lazımdı.. Bu arada Yücel ve Kaan rahatsız olmadılar. Asya da 2 dilim yedi. Pidenin ardından şehir merkezine geri döndük. Bulvar avm'ye uğrayıp kahvelerimizi yudumladık ve dönüş  için yola geçtik.

19 Mayıs'ta Samsun'da olmanın ,çok güzel şeylere tanık olmanın mutluluğuyla ve anılarımızla evimize döndük :)