27 Mart 2017 Pazartesi

ROMA-FLORANSA GEZİMİZ


Mart 2017


Uçak biletlerini Eylül 2016 'da alırken canım annemle babamı arayıp "İtalya bileti alsak çocuklara 4 günlüğüne bakabilir misiniz" sorusuna karşılık "evet tabiki" cevabı aldığımızdan dolayı içimiz rahat bir şekilde tatilimizi planladık. Vize başvurusunu Şubat ayı içinde yaptık, vizemizi aldıktan sonra sıra hazırlıklara gelmişti :)


Ön hazırlıklar:


1-Tren biletleri tarih yaklaştıkça pahalılaştığı için vizemizi alır almaz Roma'dan Floransa'ya gidiş tren biletimizi online olarak aldık. http://www.trenitalia.com/tcom-en
sitesinden bilet almak mümkün. (Varış istasyonu Firenze/ S.M. Novella olmalı)Hızlı trenler 1,5 saat sürüyor. Yolda fazla zaman kaybetmemek için hızlı tren daha mantıklı. Sabah gidiş akşam dönüş biletilerimizi gidiş dönüş iki kişi 140 Eur'ya almış olduk


2-Vatikan'ın müzelerini gezmeyi planlıyorsanız sıra beklememek için biletleri mutlaka önceden almalısınız. https://biglietteriamusei.vatican.va/musei/tickets/do sitesinden biletleri online satın alabiliyorsunuz. Biz Guided Tour satın aldık iki kişi 64 eur verdik. Kendi başınıza gezmek isterseniz bilet daha ucuz , kulaklık hizmeti de satın alabiliyorsunuz.


3-Gidilecek şehirlerin haritalarını bastırıp sırasıyla nerelerin gezileceğini işaretledik. Ayrıca telefonunuza Google Maps ya da Ulmon gibi bir uygulama yükleyip bunu online yolla da halledebilirsiniz. Ama elde harita bakmak daha zevkli bence :)




BİRİNCİ GÜN
Cumartesi günü uçuşumuz çok erken olduğu için çocukları Cuma akşamından annemde bıraktık. Çok güzel bir gezi bizi bekliyordu ama ilk güne çocuklarla olmadığımız için içimiz buruk başladık. Anne baba olmak böyle farklı bir şey işte :(
Sabah uçuşumuz 09:30 'daydı 1 saat rötarla İtalya saatine göre (2 saat fark vardı) 10:30 gibi Roma Fiumicino Havalimanına vardık. Pasaport kontrolüne girdik, Pasaportlarımızda İtalya vizesi olmasına rağmen görevli memur dönüş biletimizi ve otel rezervasyonumuzu görmek istedi? Aslında tüm bu bilgileri vize alırken kat be kat vermiştik :( Ayrıca çıktısını almam gerektiği aklıma gelmemişti. İstediği bilgileri telefonumdan göstermek durumunda kaldım. Booking.com'dan yapılan otel rezervasyonunu ve Pegasus'tan gelen uçuş bilgilerimi içeren maili gösterdim böylece sorun çıkmadan geçmiş olduk :)
Fiumicino Havalimanından şehre gitmek için bir kaç yol mevcut, en hızlı ve göreceli ucuz olan yol; Leonardo Express denen tren hattını kullanmak. Havalimanından çıkınca yolun karşısına geçiyorsunuz bileti hemen oradan alıp trene binebiliyorsunuz.







İtalya'da tren ve otobüs biletlerini araca binmeden hemen önce makinelerde confirme ettirmeniz gerekiyor. Aman Dikkat!!! Bu nokta çok önemli, bilet almadan ya da confirme ettirmeden yolculuk yaparsanız 250 eur cezası mevcut. Otobüslerde de aynı şey geçerli polisler istedikleri her an bilet kontrolü yapabiliyorlar. Kişi başı 14 eur vererek yarım saatte Roma Termini istasyonuna vardık. Otelimizi zaten terminale çok yakın seçmiştik. Biz Hotel Euro Quiris'te kaldık, lokasyon çok iyiydi ve ucuz olmasına rağmen çok temizdi. Otelimizin dışardan görünüşü:



Bu da otel penceresinden dışarının görünüşü:


Çantalarımızı otele bıraktıktan sonra istikamet Vatikan'dı çünkü saat 14:00'a rehberli turumuz vardı. Metroya binmeden hemen önce İstasyondaki bir büfeden ROMA PASS kartlarımızı aldık. ROMA PASS kart 2 ya da 3 günlük kullanımı kapsıyor. 2 günlük kartta bir müze 3 günlük kartta ise 2 müze gezme hakkınız var. Bizim özellikle gideceğimiz 2 müze olduğu için 3 günlük karttan aldık. Sadece müze değil kartla metro ve otobüsleri de ücretsiz kullanabiliyorsunuz. 3 günlük kart fiyatı 38,5 EUR idi. http://www.romapass.it/p.aspx?l=en&tid=2


Termini İstasyona gelip Metroyla Ottavio istasyonunda inip Vatikan'a ulaşabiliyorsunuz. Vatikan müzelerine Vatikan'ın girişinden değil arka taraftan giriliyor. Rehberimizle buluşup muhteşem bir tura başladık. Vatikan müzeleri ve Sistine Chapel gerçekten muazzam güzellikte. Müzenin giriş kapısı:



Müzedeki tarihi halılar bölümü :










Heykel gibi duran ama aslında boyama ile yapılan motifler:






Haritalar Bölümü:

Tavan süslemeleri:
 




2 saatlik bir gezinin ardından müzenin içinden Basilica denen bölüme geçtik. Dünyanın en küçük ülkesini ziyaret etmiş olmak büyük zevk :)





Vatikan'ın meydanında tarihi bir daha soluduktan sonra Tiber nehri kıyısından akşam yemeğini yiyeceğimiz Trastevere'ye yürümeye başladık.







Telefonların şarjları bittiği için maalesef Trastevere'de çok fotoğraf çekemedik :(
Akşam yemeğinden sonra otobüsle Termini İstasyona gidip (otobüs dışında alternatif yok ) otelimize vardık. Daha önce de bahsettiğim gibi otelimiz çok merkezi bir konumdaydı. Ama istasyonun çevresinde çok fazla evsiz var. Geceleri duvar kenarında uyuyorlar. Rahatsızlık verenine rastlamadık ama temkinli olmakta fayda var.






İKİNCİ GÜN
Sabah erkenden kalkıp yakınımızdaki markete gittik. Kahvaltı olayını marketten ekmek, peynir, domates ve meyve suyuyla hallettik. Hem çok lezzetli hem de çok ucuz olmuş oldu :) İtalyan marketlerinden bir kaç kare  :)



Kahvaltıdan hemen sonra Termini'den metroyla San Giovanni durağına gittik. Basilica di San Giovanni in Laterano'yu dışarıdan gördük. Roma'da her yerde bir tarih mevcut zaten.. Arabaları çıkarıp insanlara eski köstümleri giydirsen ortaçağ filmi rahatlıkla çekebilirsin :)
Sonrasında yürüyerek ünlü Colosseo+Foro Romana+Palatino Tepesi bölgesine geldik. ROMA PASS kartımızdaki bir müze hakkını burada harcamış olduk böylece.


 Colosseo çıkışındaki meydan oldukça kalabalık, sokak sanatçıları, satıcıları.. Martta böyleyse yazın kalabalığı düşünemiyorum. Güzel meydandan yine yürüyerek gezeceğimiz ikinci müze olan Musei Capitolini'ye geçtik. Aslında Colosseo'dan yakın olmasına rağmen Musei Capitolini'ye gitmek çok da kolay olmadı :( Roma'da tabelalama sistemi çok kötü :(
Capitolini çok fazla ziyarteçi alan bir müze değil sanırım biz de biraz nefes almış olduk kalabalıktan :)
Capitolini'den şehre bakış:




İmparatorların arenada bindikleri araba:)




Ardından Capitolini manzaralı bir kafede kahve içip tatlı yedik:)



Roma'da restoranlarda çalışan bir çok kişi Hintli. Turistik bölgelerdeki sokak satıcıları , tur satıcıları da öyle. Sektörü ele geçirmişler herhalde :)
Ardından yine yürüyerek ünlü Aşk Çeşmesi'ne doğru yola çıktık. Yine Roma'da her sokak tarihin izlerini taşıdığı için giderken mekanlara, meydanlara bakmamak, takılmamak imkansız :)

Piazza Navona:


Fountain Of The Four Rivers:





Palazzo Chigi:





Fontana De Trevi:




Aşk Çeşmesine atılan paralar :) Günlük 3000 eur'yu buluyormuş.




Ardından istikamet ünlü İspanyol Merdivenleri. Biz gittiğimizde merdivenler çok kalabalıktı şöyle bir oturup manzaraya baktık ve ardımıza bakmadan kalabalıktan sıyrıldık :)
Eşimin arkadaşı bize Lindt adlı çikolata dükkanından çikolata sipraiş etmişti. Onu bulmak için koyulduk yollara yine. Güzergahımızda yine tabiki çok güzel yerler vardı. Pantheon da bunlardan biri , Roma'daki az sayıda ücretsiz yerden de biri ayrıca :)





Bu da yerini ararken bir sürü sokağa girip çıkıp kaybolduğumuz ünlü çikolatacı Lindt:




Tüm gün sürekli gezdiğimiz için artık çok yorulmuştuk. Metro'ya binip Termini'ye döndük. Akşam yemeğini Termini'de bir tatlı restoranda yedik. Ama porsiyonlar ne kadar da az öyle :(



Ertesi gün sabah erkenden Floransa'ya trenimiz olduğu için otelimize dönüp hemen ve hemen uykuya daldık :)

ÜÇÜNCÜ GÜN: FLORANSA

Sabah 07:20 treniyle Roma'dan Floransa'ya (Firenze) hareket ettik. İstasyonda trenin kalkış peronu ve rötar vs bilgisini devasa ekranlardan takip ediyorsunuz:


Trenimiz:

Roma Floransa arası yaklaşık 1,5 saat sürüyor. Biz kahvaltımızı trende yaptık yine ekmek peynir ve domates ile :) İstasyonda sallama da olsa çay da buldum. Çok özlemişim.. Floransa'ya iner inmez istasyonun da ismini aldığı Basilica Of Santa Maria Novella karşılıyor bizi. Floransa'daki tarihi yapılar daha çok rönesans izleri taşıyor. Roma'daki kasvetli hava burada yok. Basilica'nin içini gezmek 5 euro idi, biz girmedik. Zaten bütün binaları gezmeye kalksanız ne zaman yeter ne de para :)


Sonra istikamet ünlü Duomo ya da diğer adıyla Santa Maria Del Fiore. Duomo o kadar güzel bir yapı ki ihtişamına hayran olmamak elde değil.


Duomo manzarasında dondurma ve kahve :) Biz kafede oturuken sokak müzisyeni de çok güzel şarkılar çaldı şansımıza.
 

Elimizde Floransa haritası bir sonraki durak ünlü Uffizi Gallery.Uffizi'ye gelmeden Piazza Della Signora'da ünlü Michelangelo'nun Davud heykelinin replikası mevcut. Heykelin gerçeği accademia Gallery'de.Heykel Floransa'nın simgesi niteliğinde.

 Uffizi biz gittiğimiz gün yani Pazartesileri kapalı. O yüzden içini gezemedik :( Denk gelirse mutlaka gezilmeli. Giriş kısmında eski düşünürlerin heykelleri mevcut.Bunlardan biri de Floransa doğumlu Machiavelli. Siyasal öğrencisi olarak Machiavelli'nin heykeli ile karşılaşmak gerçekten çok güzel :)


Uffizinin hemen yanında ünlü köprü Ponte Vecchio var.Eski köprünün üstünde dükkanlar yapılmış. Bizim Kapalı Çarşı gibi kuyumcu dükkanları var.  


Bursa'da da üstünde yerleşim bulunan bir köprü mevcutmuş ben yeni öğrendim :) Ponte Vecchio köprüsünün hemen girişinde insanların kilit takıp anahtarını nehre attıkları bir bölüm var,aşkları daim olsun diye :)


Sonrasında köprüden karşıya geçip Palazzo Pitti'ye doğru hareket ettik. Floransa o kadar düzenli bir şehir ki aradığınız her yeri rahatlıkla bulabiliyorsunuz. İşte Palazzo Pitti:


Amacımız Palazzo Pitti'den girip Boboli Gardens'i dolaşmak. Boboli Gardens ünlü Medici ailesinin ikametgahıymış. İnsana huzur veren bir yer burası.



Yukarı doğru çıktıkça şehri uzaktan daha rahat görebiliyorsunuz. Hava da çok güzeldi bir süre çimlere oturup güzel manzara karşısında dinlendik.

Çıkışı ise bu sefer arka taraftan yaptık. Çok güzel ara sokaklardan geçerek nehre ulaştık. Çok acıkmıştık. Aslında öğlende yemeği Amici Di' Ponte Vecchio'da yemek istedik ama orası da pazartesi günü kapalıymış :( Küçük bir dükkandan dilim pizza yedim. Lezzetli değildi malesef :( Ama görünüşü çok güzel di mi?


Tekrar şehir merkezine dönüp oradan Michelangelo tepesine gitmek için otobüse bindik . Otobüsün o kadar güzel bir güzergahı var ki böylece yürüyerek gezemediğimiz şehrin bir çok yerini otobüsle görmüş olduk. Michelangelo Tepesi şehri tepeden gören muhteşem manzaralı bir yer :)


 

Michelangelo Davud Heykeli Replikası burada da mevcut


Şehrin en güzel görüntüsünü hafızamıza kazıdıktan sonra tekrar otobüse binip şehre döndük. Trenimiz akşam 20:40 'ta idi bizse tüm şehri dolaşmıştık. Gezdiğimiz yerlere tekrar döndük. Hava da kararmıştı. Floransa'nın gecesini de görmek nasip oldu :) Ponte Vecchio gece görüntüsü:


Uffizi gece görüntüsü:


Antika Çarşısı:



Artık tren vaktimiz gelmişti.Trenimize binip otelimize döndük. Ertesi gün 11:30 'da havalimanına gitmek üzere Termini'den tren bileti almıştık.

DÖRDÜNCÜ GÜN:

Havalimanına gidiş biletimiz 11:30 olduğu için sabah pek fazla bir şey yapamadık. Kendimizi bir kaç sokağa atıp dolandık. Karşımıza Roma Universitesi çıktı içine girdik ve dolaştık :) Bizde olsa polis içeri almazdı herhalde :(


Artık otelimize dönüp Roma'yla vedalaşma vaktimiz gelmişti.
Biz havalimanına gidiş tren biletilerimizi bir önceki gün Floransa'ya giderken istasyondaki makinelerden almıştık. Alırken de tarih saat falan seçtik. Salı günü saat 11:30 olarak. Makinede alırken biletinizi confirme etmeyi unutmayın diye bir kaç kez uyardı. Biz de o anda hemen confirme etmiştik. Yani bileti konfirme tarihimiz Pazartesi.. Neyse salı günü trene bindik havalimanına gidiyoruz. Trende sürekli bileti olmayan ya da geçersiz bileti olanlar 250 eur ceza ödeyeceklerdir, polise itiraz edenler hapse atılabilir şeklinde anons yapıyorlar. Bizim içimiz rahat biletimizde 14 mart yazılı diye..Ama bir baktık ne saat var ne bir şey. Biletleri kontrol eden polis geldi bir bilete bakıyor bir bize, çünkü confirme tarihi bir gün öncesine ait :( Biz olayı anlatmaya başladık. Polis diyor ki siz bu bileti dün kullanmışsınız... Amanın dedim gitti 500 eur :( Baya bir kendimizi savunduk biz dün Floransa'daydık kullanamayız diye Floransa dönüş biletlerini bastırmıştık Allahtan yanımızdaydı onu gösterdik. Ama gidiş biletiniz yok diyor.. Hayda.... Onu da online olarak gösterdim sonra bileti çok önceden internetten almıştık çünkü .. Ben diyorum bizim uçağımız bugün dün değildi ki .. Polis sürekli birilerini aradı ama açan olmadı. Sonra bizim konuşmalarımızla ikna oldu sanırım alın dedi biletleri ama bir şey de demedi giderken. Havalimanına gelene kadar  elimiz yüreğimizdeydi . Hatta trenden inip arkamıza bakmadan kaçtık :(:( Sistemi kuralları bilmemek gerçekten çok kötü..

Artık sıra güzel yavrularımıza kavuşmaktaydı. Uzun süre sonra yalnız tatile çıkmak çok iyi gelse de onları gerçekten çok çok özlemiştik. Allah'ım ayırmasın.

Otelimizin girişinden bir klasik Esen pozuyla yazımı bitiriyorum :) Bir sonraki gezide görüşmek üzere :)

















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder