18 Eylül 2018 Salı


DATÇA YAZISI

Son 3 senedir Datça'ya gitmiş biri olarak sanırım artık genel bir Datça yazısı yazma zamanı geldi. Datça'ya gitmeyi düşünenlere bir fikir olsun :)






ULAŞIM:


Uçakla Dalaman Havalimanına giderseniz özel transfer ayarlayıp Datça'ya ulaşabilirsiniz.
Bodrum Havalimanı'na inerseniz de Bodrum'dan Datça'ya yazın günde 3 kez feribot var.
http://www.bodrumferryboat.com/tr/calendar.asp
Eğer arabanızla gidiyorsanız Datça yolları biraz zor ve zahmetli, yine isterseniz Bodrum'a kadar gidip Bodrum üzerinden feribotla geçebilirsiniz. Böylece en azından 1-2 saat kazanmış olursunuz.Arabayla feribota binecekseniz önceden rezervasyon yapmak şart, zira kalabalık oluyor.








KONAKLAMA:


Gitmeden önce aslında şuna karar vermeniz gerekiyor: Datça'nın merkezinde kalıp bükleri mi gezelim? Yoksa Büklerden birinde mi kalalım? Biz ilk 2 sene ikinciyi tercih etmiştik. Ama bu sene merkezde kalıp bükleri gezdik. Tabi bu daha yorucu oldu ama daha fazla yer görme imkanınız oluyor, bir yere takılıp kalmıyorsunuz.
Datça merkezde oda kahvaltı çok güzel hizmet veren küçük oteller ya da apartlar mevcut. Sitelerden yorumları okuyup birini seçebilirsiniz.  Datça'da benim gördüğüm 5 yıldızlı otel olmadı, zaten olmasın da 5 yıldız otel konforu isteyen bir zahmet gelmesin Datça'ya :) Sizi Bodrum'a alalım canım :)
Büklerde kalmayı tercih ederseniz Palamutbükü, Ovabükü ve Hayıtbükü'nde de bir çok güzel otel mevcut. Buraya otel ismi yazmıyorum. Yorumlara bakarak seçmek daha doğru olur, çünkü her sene değişebilir hizmet kalitesi.
DATÇA MERKEZ:
Datça Merkez'de kalıyorsanız denize girmeyi orada hayal etmeyin derim.Kumluk ve taşlık adında iki plajı var. Çünkü hem güzel bir sahil yok, hem de çok temiz değil. Merkezde kalıyorsanız bence denize girmeye diğer büklere gitmelisiniz. Datça merkezde yeme içme olayları daha fazla tabi. Sahildeki restaurantlarda ücretler oldukça fazla. Akşam sahile masalar kuruluyor ve akşam yemeği orada servis ediliyor. Ama o kadar kalabalık ki, ne konuştuğundan bir şey anlarsın ne yediğinden.. Sahil akşamları oldukça kalabalık, yürürken zorlanabiliyorsunuz.Çay bahçeleri falan da var, vakit geçirebilirsiniz.






ESKİ DATÇA:
Eski Datça denilen yer Datça Merkez'e oldukça yakın. Eski Datça evlerinin olduğu yerde oteller, kafeler, restaurantlar yapılmış. Sokaklarda dolaşmak huzur veriyor. Can Yücel'in eskiden yaşadığı evi de Eski Datça'da. Müze gibi ziyaret edilemiyor çünkü eşi hala orada yaşıyormuş. Kapıda fotoğraf çektirebiliyorsunuz.















HAYITBÜKÜ:
3 ünlü Bükün Datça Merkeze en yakın olanından başlayalım. Burası büklerin en küçüğü, tabi böyle olunca daha kalabalık görünüyor. Kaldığınız otelin eğer varsa sahildeki yerinde vakit geçirebiliyorsunuz. Ayrıca restaurantların da şezlongları mevcut. Şezonglar ücretsiz, yiyip içtiğinizi ödüyorsunuz. Fiyatlar makul. Sahil kum taş karışık.Bazen kalabalık olduğunda deniz bulanık olabiliyor.Sahilde denize doğru baktığınızda sağda koskoca bir kaya var. Öğleden sonra bu kaya doğal bir şemsiye görevi görüyor :)
Oteliniz oda kahvaltı değilse kahvaltı yapacak mekanlar mevcut. Öğlende ise sahilin bitiminde çok güzel bir çay bahçesi var. Orada gözleme vs atıştırmalık bir şeyler yiyebilirsiniz.


Akşam yemeğinde yine sahildeki bir restaurana gidip dinginliğin tadını çıkarabilirsiniz. Gündüz Datça merkez ya da diğer büklerden gelen insanlar gidince akşam Hayıtbükü o kadar sessiz sakin oluyor ki , tam bir huzur yuvası..Tabi hareket arayanlar için bu güzel bir şey olmayabilir. Biz çok sevmiştik.




























OVABÜKÜ:
Hayıtbükü'nden 800 mt sonra Ovabükü geliyor. En geniş sahile sahip olan bük burası. Kum ağırlıklı.Deniz miss.. Fazla otel seçeneği mevcut değil. Otellerin restaurantları var sahilde yerleri mevcut. Datça'da bir çok yer oda-kahvaltı şeklinde hizmet veriyor burası da öyle. Büklerden en sessiz sakini burası. Ben bu halini sevdim açıkcası. Ama akşam dolaşacak bir yer yok mesela. Datça merkeze gitmelisiniz. Bu da biraz yorucu olabilir.










PALAMUTBÜKÜ:
3 ünlü Bük'ün sonuncusu. Her iki Bük'ten daha uzun. Konaklama ve yemek için daha fazla seçeneğiniz mevcut. Sahili dar, iki sıra şezlong mevcut sonra restaurantlar. Sahili taşlık, ama deniz mis.. İsim yapmış ünlü bir restaurant var :) Payam :) Tatlıları müthiş. Mutlaka denenmeli.Limana ddoğru yürüynce karşınıza yine çok güzel çeşitli kafeler çıkıyor. Sahilin arka tarafında da konaklama seçenekleri mevcut. Kendine ait bahçesi olan çok tatlı oteller. Palamutbükü'nde 5 yıldızlı otel tarzında hizmet veren bir otel var, her şey dahil, sahilin sonunda. Ama fiyatlar gerçekten çok uçuk. Bence değmez ama tercih eden olabilir. Geceleri hareketli diğer bükler kadar sessiz olmuyor.



















KNİDOS:
Datça'ya gidip de Knidos antik kentine gitmeden dönmek bence olmaz. Palamutbükü'nden devam edince Datça'nın en ucu. Geçmişi M.Ö 13. yy'a dayanıyor. İlk gidince "adamlar nerede yaşayacaklarını biliyorlarmış" hissi doğuyor. Gerçekten çok çok güzel bir yer :) Antik kenti dolaşabiliyorsunuz. Antik kente giriş ücretli, 10 TL müze kart varsa ücretsiz.Öğleden sonra gitmekte fayda var güneşte biraz zor olabiliyor. Ama bence gitmişken denize girmeden dönmeyin. Küçük bir iskele var, gemilerin yanaşmadığı bir zamanı seçip o iskeleden mutlaka atlanmalı. İskeleden görüntü :)




Hele ki gözlükle ya da şnorkelle girerseniz aşağıdaki manzara muhteşem ötesi :) Bir de güneşin batışını Knidos'tan çok güzelmiş.

Görenler çok methediyor. Sahilde bir tane işletme mevcut. Kısıtlı olarak içecekler var, ama çok pahalı. Ayrıca akşam yemeği için de bir restaurant var. Gündüz açık değil.  .altta Esen-Kaan-Asya üçlüsü :)


Ve muhteşem manzaralar:)

















                                                                                                                                                                                                              















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder